Bu
satırları Portekiz’in güzide şehri Coimbra’dan yazıyorum.Önceden bahsettiğim
gibi erasmus programını icra ediyorum.Polonya’ya gitmeyi beklerken sürpriz bir
şekilde Portekiz’deyim.İyi mi oldu kötü mü derseniz çok iyi oldu.Tam bir erasmus
şehrindeyim.Hayallerimin peşindeyim.
Yağmurlu
bir Cumartesi akşamı internette okuduğum bir hikaye ile kendime geldim.Hikaye
birinin eski sevgilisi ile yaşadığı bir anıydı.Aynen aktarıyorum.
bitter çikolata sevmem.
bir gün kahve dünyasına gittik. kahvenin yanında bitter çikolata veriyorlar. .
-ya bebeğim. şu bitter çikolatayı hiç sevmiyorum. dedim ben.
o da tam o sırada kaşık şeklindeki bitter çikolatasını ağzına götürmek üzereydi. durdu.
+aaaa olur mu hayatım? demek ki sana bitter çikolatayı sevdiren olmamış... dedi.
mekan doluydu. ve o elindeki çikolatayı ağzına sokup, dudaklarıyla bana uzattı.
zaman orda durdu benim için. akmadı. ve hep hatırlayacağım şeyi yaptım. kimseyi umursamadım. hayatımda yediğim en güzel şeydi o çikolata.
-ya bebeğim. şu bitter çikolatayı hiç sevmiyorum. dedim ben.
o da tam o sırada kaşık şeklindeki bitter çikolatasını ağzına götürmek üzereydi. durdu.
+aaaa olur mu hayatım? demek ki sana bitter çikolatayı sevdiren olmamış... dedi.
mekan doluydu. ve o elindeki çikolatayı ağzına sokup, dudaklarıyla bana uzattı.
zaman orda durdu benim için. akmadı. ve hep hatırlayacağım şeyi yaptım. kimseyi umursamadım. hayatımda yediğim en güzel şeydi o çikolata.
Şimdi diyeceksiniz neden
anlattım bu hikayeyi.Bu hikayeyi yaşayan kişi o olaydan sonra hayatında
tabularını çok kolay bir şekilde yıkmış.Bu satırları okuduğum anda kötü
alışkanlıklarım belirdi aklımda.Tabu ile alışkanlık çok farklı iki kavram.Bu
durumda benim tabum da alışkanlıklardan asla vazgeçilemez.Adı üstüne
alışkanlık.Sürekli yapılan bir eylem. Sonra dedim ki benim bu tabuyu
yıkmam lazım.Bu alışkanlıklar bana zarar verirken neden? Bıçak gibi kesmeye
karar verdim.Odamın duvarına da kocaman 05 11 2016 yazdım.Bu gün benim için
birşeylerin başlangıdır.Hayatımda birşeyler değişeceğini hissederek yapıyorum
bunu.Kokpite giden yolu daha hızlı yürümek adına yapıyorum bunu.En önemlisi de
kendim için yapıyorum bunu.Alışkanlıklarımızdan vazgeçirecek biri hayatımızda
olmayabilir ama gökyüzünde uçan , Hangarda uyuyan ve fabrıkalarda doğmakta olan
sevdiklerim var.
Çok
yoğun bir gece yaşıyorum. Böyle anlarda da yazma isteğim geliyor. Bu bloğa
içimi döküyorum.Bu blog benim en iyi arkadaşım.Geçmişte olduğu gibi,
sevincimide acımıda burada paylaşıyorum.Kimseye söyleyemediklerimi buraya
yazıyorum.Bir gün o kokpite girdiğim gün en mutlu günümü buraya
yazacağım.İnanıyorum istiyorum ve bunun için çabalıyorum.Bol uçuşlu günler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder