Her yazımda
olduğu gibi huzur isimli şarkı listemi açtım.İnce bir ses ayarı yaptım.Başladım
bu satırları yazmaya…
Şimdi sizden bir çiftçi düşünmenizi istiyorum.Bu çifçi
tarlasına bir ürün eker.Bu üründen verimli hasat almak için sular, çapalar vs.
Bir emek harcar o ürünü alabilmek için.Yeri gelir dolu yağar ürünler
mahvolur.Havalar istediği gibi gitmez ve
o verimli hasat gününü göremez.Hiç bir zamanda bu senede ekmeyeyim tarla
boş kalsın demez.(Nadasa bırakmak için tarlayı boş bırakır diyenleri duydum
şimdiden. Tarlayı neden nadasa bırakır? Ben cevaplayayım.Gelecek sene daha
verimli ürün elde etmek için.).Ben de kendimi bu düşündüğünüz çiftçi gibi
hissediyorum.O çiftçinin ulaşmaya çalıştığı hasat gününe ulaştığımı
düşünüyorum.Sizi simdi 2014 şubat ayına götüreceğim.
Bir
akşam sıkıntıdan ne yapacağımı bilemiyorum.İnternette bitti dediğim anlardayım.Boşluktan
okuduğum bölümün hocalarının nereden mezun olduğuna bakıyorum.Sonra bir baktım
Erasmus diye bişey var.Herkes kadar benimde bir bilgim vardı.”Bir gireyim nasıl oluyormuş bu iş “dedim içimden.Kafamda düşünceler birbirine
bağlanarak en son iş pilotluğa bağlandı.Eğer bir düşünce pilotluğa bağlanıyorsa
yaparım ben onu.Şubat 2014 de başladı erasmus serüveni benim için.Şubat 2014 ‘de
ürünü tarlaya ektim.O tarihten itibaren defalarca erasmus sınavına
girdim.İstenilen ortalamayı tutturmak için günlerce hesaplamar yaptım.2 Tane
yabancı dil kursuna gittim.Bir yaz tatilimi dil kursunda harcadım.Her dil
sınavında istenilen puanı alamayınca elinden şekeri alınmış çocuk gibi üzüldüm.Erasmus
dil sınavına girmek her sene benim için rutin hale geldi.03.05.2016 tarihinde
bu seneki rutin işlemimi gerçekleştirdim.Erasmus için herşeyi sağlıyordum.Tek
eksiğim dil puanıydı.Bu son şansımdı.İnanması güç çok rahatsız edici bir
rahatlık vardı.Sınava özel bir çalışma programı hazırladım.Programın sadece 1. Gününü
gerçekleştirdim. Sınav sabah 9 ‘da yapılacaktı.Sınav gecesi eve gece saat 3 de girdim.Her defasında içimden “ne bu
rahatlık la” diyordum ve sadece dememle kalıyordu.Sınav sabahı uyandığım saat
8.30.Aceleyle fırladım evden.Sınav salonuna gene aşırı bir rahatlıkla
girdim.Sınav gözetmeni ben kapıdan girer girmez “ sen nereye gitmek istiyorsun “
şeklinde bir soru sordu.Bütün gözler üzerimde.Ben nereye olsa giderim hocam
dedim istemsiz şekilde.Aşırı rahat şekilde girdim sınava.Çıkışta o rahatlığım
devam ediyordu.Sınavın açıklanacağı gün geldi.Tam duşa gireceğim.Su vanasını
açtım. Dur bu erasmus açıklanmış mı bir bakayım dedim.Erasmus dil sınavı
sonuçları.O rahatlıktan eser kalmadı . Yerini heycan ve korku aldı.Kendi ismimi
buldum.Gözlerimi kapattım ve ekranı kaydırdım. Gözlerimi açtığımda çığlık atarak
çıplak bir şekilde evin içinde koşarken buldum kendimi.Hayatımda ilk defa
Gerçek bir başarının tadını aldım. Başarının tadı buymuş çokta güzelmiş dedim.
2 Senenin ürününü o gün hasat ettim. Tercihlerimide yaptım. Gelecek yıl polonya,Romanya veya Portekiz’de olacağım. Hayatımdaki
ilk hedefime ulaştım.Pilotluk kapısından da içeriye ilk adımımı şimdi attığımı
düşünüyorum….
Not: Önceki yazılarımda bahsetmiştim WAT programından.Hiç
bir sıkıntımız yok.Sadece vize alma işlemi kaldı.Onuda hallettikten sonra
yolculuk Amerika.